Hakkımda

Fotoğrafım
Samsun/merkez, Türkiye
19 Mayıs 1981 Vezirköprü doğumlu..23 Nisan ilköğretim,Anadolu Meslek Lisesi Bilgisayar bölümü,O.M.Ü Amasya meslek yüksekokulu bilgisayar programcılığı,O.M.Ü BÖTE 3.sınıf öğrencisi..BBBÖ Eğitmeni, Kurucusu olduğu OMÜ BTK(Bilgisayar ve Teknoloji Kulubü) Denetleme Kurulu Üyesi,eğlenceli bir arkadaş, gerçek bir dost, kimine göre gıcık kimine göre uyuz ama genelde sevimli:):)Bilinen diğer adlarım idealist_kuzu(en çok kullandığım) aslı Sürüden ayrılan idealist kuzu olduğu halde kısaltarak böyle kullanıyorum arkadaşlar onu da kısaltıp kuzum derler genelde:),bitlilimon(çok yeni),Bitli Böteli,elma kurdu, fat(arkadaşların en çok kullandığı)""fatma fatma nereye kaadr artık fatıcam"" dedim adım fat kaldı:S

31 Temmuz 2012 Salı

Eski bir yazı..Yazılmış ama yayınlanmamış..Sevgili dostum Meryemin hastalık döneminde yazılmıştı,yanlış hatırlamıyorsam.. "Buruk bir yanı yüreğimin eksik olan birşeyler var beni üzen eksilten yokluğuyla..Yüreğim bir cam bir kristal dokunsan kırılacak dokunsan yerle bir olacak.Ruhumda derin yaralar var durup durup kanayan.Beklemediğim biranda beni hüzne boğan içimi acıtan çocuk yanımı hatırlatan ve hatta özleten birşeyler var.Yaşadığım ayrılıklar mı en yakınımdan bile uzak olmak mı ya da tek başına bile üstesindn gelemeyeceğim hüzünleri üstüste yaşamak mı?Nedir beni böyle yakan yıkan ruhumu sarsan olmadık yerlerde gözlerimi ağlamaklı yapan?Yeni ayrılıklara gebe hayatım mı? Gönül ayrılığı mı? Ya da ölümle yaşam arasında ki pamuk ipliğini farketmek ,en güçlü bağlarla bağlandığım hayattan biranda kopmak ve belki de birdaha hiç bağlanmak istememek..Yaşanılan onca güzel şeyler ve yaşanacak neler var oysa "vardı" mı demeli yoksa?? Mavisinden pembesinden dönmek siyaha üstelik hiç ummadığın bir anda..Hazırlıksız yakalanmak; pembe düşlerin ortasında yalan bir hayata uyanmak...Aldığın nefesin kalp atışlarının sağlıklı uyandığın her sabahın kıymetini anlamak ..Ağrısız günlerin, koşmaların, yürümelerin kıymetini dinlemek..Bunları ve daha fazlasını hakeden bir ağızdan..."
Ne güzel oluyormuş yazdığım eski yazıları okumak..:)) Neler de yazmışım..Eski yazıları okuyunca yazmam gerektiğini fark ettim :) Manevi detoks ayı , 11 ayın sultanı Ramazan geldi çattı yine..Nasıl da özlemişim iftar telaşlarını, ezanı bekleyişleri..Bu Ramazanın ayrı bir güzelliği var; köyümde olmak..Çocukluğumdaki ramazanları yaşatıyor bana ..Değişen çok şey var, ben mesela :)Köy eskisi kadar kalabalık değil, eski komşularla çok sık görüşemiyoruz..Ama ben yine de elimden geldiğince köye yakışır bir Ramazan olması için uğraşıyorum..Ayrıca yemek yapmaya çalışıyorum, bloguma yeni tarifler eklemek için.. Akşamları balkonlarda içilen semaver çayları, bahçelerden elma toplamak, bahçeden semiz otu toplayıp salata yapmak,sebzeleri dalından koparıp yemek..Daha ne olsun..ŞEhirin gürültüsünden, sıcağından, kalabalığından kaçmak; kafa dinlemek, içsel yolculuklara bilet kesmek..Gerçekten çok ihtiyacım varmış bunlara..

İzleyiciler